Alın Germe ve Kaş Kaldırma
Geleneksel olarak, kaş pozisyonunun göz çukuru üzerindeki kemik çerçevede ya da hemen üzerinde olması gerektiği söylenir. Bu çoğunlukla doğru olsa da, yalın bir bilgidir; çünkü kaş yüksekliği değişkenlerin sadece biridir. Birçok insanda kaşın dış kenarı iç kenarına oranla daha çok düşerek kaşın şeklinde de değişmeye neden olur. Bunun yanında, kaşta yaşa bağlı değişiklikler bağımsız olarak ortaya çıkmaz. Üst göz kapağı çukuru, yağ kaybından dolayı derinleşir, kapak derisinde fazlalık belirginleşir ve belli bir oranda üst göz kapağında düşüklük meydana gelir. Bunun sonucu olarak da, refleks kaş kaldırma ortaya çıkar ve kaş dış kenarına göre iç kenarı daha çok kaldırılır. Kaş pozisyonu ile göz kapağı arasında çok yakın bir ilişki vardır. Kirpiklerden göz kapağı katlantısına kadar olan görünen göz kapağı, kirpiklerden kaşın alt kenarına kadar olan mesafenin üçte biri ya da en fazla yarısı kadar olmalıdır. Bu oranı değiştiren bazı faktörler şunlardır: kaş yüksekliğinin değişimi, kapakta düşme ya da çekilme, üst göz kapağı yumuşak dokusunda fazlalık, üst çukurdaki yağ dokusunda kayıp. Bu sorunlar bağımsız olarak ya da kaş kaldırma ile kombine olarak çözülebilir. Kaşın yeniden konumlandırılması güçlü bir etki yaratır; ancak her zaman kapak düşüklüğü onarımı, blefaroplasti (göz kapağı estetiği) ve üst göz kapağı çukuruna yağ enjeksiyonu gibi seçeneklerle beraber değerlendirilmelidir. Çoğu hasta, göz çevresi gençleştirmeye etki eden birçok değişkenin farkında değildir ve bütün bu öğeleri düzeltmek için gereken çoklu tedavi yöntemlerini istemeyebilirler. Bu nedenle her hastanın göz çevresi yaşlanmasının ana bileşenini ortaya koymak çok önemlidir.
Eski fotoğraflar, yaşlanmaya bağlı hangi değişikliğin baskın olduğunu anlamakta oldukça faydalıdır. Kaş kaldırmada ve alın gençleştirmede birçok farklı cerrahi ve cerrahi olmayan (botox, iple askı vb.) yöntem tanımlanmıştır. Hangi yöntemin hangi hastaya uygun olduğuna ayrıntılı bir yüz analizi sonrası hastanın beklenti ve istekleri göz önünde bulundurularak karar verilmelidir. Kaş kaldırma, genellikle blefaroplasti, yüz germe gibi diğer yöntemler ile eş zamanlı uygulanmaktadır ve genellikle saçlı deri içinden yapılan her iki tarafta 4 cm uzunluğunda kesi yardımıyla, endoskopik ya da direkt görüş ile gerçekleştirilir. Alın cildi ve kaşın dış kenarı zemindeki bağlantılarından serbestleştirildikten sonra bu gevşetilmiş olan deri ve yumuşak dokular çeşitli tespit yöntemleri ile üst bölgeye asılır. Bunlar arasında vida ile tespit, emilebilen apareyler yardımıyla tespit, sütür ile yumuşak doku ve bağ dokusunun tespiti sayılabilir. Vida ile tespit etkilidir; ancak üç hafta sonra ek bir işlemle çıkarılması gerekmektedir. Emilebilen tespit malzemesi (endotine) alt ucu kaş üzerindeki yumuşak dokuya (orta yüz germede yanak bölgesine) üst ucu ise kafatasına tespit edilerek uygulanır, etkili bir yöntemdir, ikinci bir işlem gerektirmez ancak oldukça pahalıdır. Sütür ile yumuşak dokuların bağ dokusuna askısı, bizim şu an en sık kullandığımız yöntem olup ikincil işlem gerektirmez ve ek malzeme temini ihtiyacı yoktur. Geçmiş yıllardaki aşırı ve doğal görünümlü olmayan uygulamaların artık tek edildiği kaş kaldırmada asıl amaç aşırı yukarıda kaşlar elde etmek olmadığından, bu yöntem yeterli sonucu bize vermektedir. Giriş bölgesinin alın paralelinde boylu boyunca olduğu, saç çizgisi ve saçlı deri yaklaşımı (açık koronal yaklaşım) günümüzde pek kullanılmasa da alın gençleştirmede etkili ve uzun süreli bir yöntemdir ancak yerini daha az girişimsel olan tekniklere bırakmıştır.
Op. Dr. U. Sinan Ersoy
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi