Botoks
Botoks, Clostridium botulinum adı verilen gram-pozitif bir bakterinin ürettiği ve enjekte edildiği bölgede sinir-kas kavşağına etki ederek kasın felcine eden olan bir toksindir. Tıbbi olarak bazı nörolojik bozukluklarda kullanılabildiği gibi, topikal tedavilere yanıt vermeyen koltuk altı terlemelerinde de uygulanmaktadır. Kozmetik olarak, mimik kaslarının uzun süreli etkisine maruz kalmış olan ve nispeten elastikiyetini kaybetmiş olan çizgilerin tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle glabellar bölgede (burun kökü-alın bileşkesi), göz kenarlarında oluşan kaz ayaklarında, alın çizgilerinde, boyunda, çenede ve ağız etrafında uygun endikasyonlarla kullanıldığında başarılı sonuçlar vermektedir. Bunun yanında, kaşı aşağı doğru çeken kasların içine uygulanarak, bir miktar kaş kaldırma da sağlanabilir. Botox uygulaması öncesi uygun bir aday olup olmadığınızı anlamak ya da ek işlemlere gereksinim olup olmadığını belirlemek açısından ayrıntılı bir yüz analizi gerekir. Bazı hastalarda, yüzün aktif mimik hareketi olmadan istirahat halinde bile var olan derinleşmiş çizgilerin tedavisinde botoxun yanında dolgu maddeleri uygulamak da gerekebilir. Eğer yapılacaksa botox uygulaması sonrası dolguyu bir hafta ertelemek uygun bir tercihtir. Botox sanıldığının aksine yaşlanınca yaptıracağımız kırışıklıklarımızı giderecek bir yöntem değildir. Tam tersi belli bir yaşın üzerinde deri elastikiyeti çok azaldığından işlem, etkinliğini kaybetmektedir. 65 yaş üzeri önerilmez. Özellikle hiperaktif mimik asları olan 30lu yaşlardaki genç hastalarda kırışıklıkları oluşmadan önlemek açısından uygulandığında çok daha etkili olduğunu gözlemlemekteyiz.
Botoks, işlem olarak basit görüldüğünden ve maalesef uzmanlık alanı kapsamında olmayan birçok hekim hatta hekim olmayan kişiler tarafından da uygulanmaktadır. Uygun olmayan uygulamalar sonrası görülen sonuçlar birçok insanın Botoks uygulamasına olan yaklaşımını değiştirmiştir. Sanıldığının aksine, Botoks, iyi bir yüz analizi sonrası uygun olan bölgelere uygun dozajlarda uygulandığında maske yüz, ifadesiz yüz, gülmeyen yüz, mimiksiz yüz ya da “Botokslu yüz” yaratmaz. Uygun teknikle uygulanmış bir enjeksiyon bilinçli mimik hareketlerini etkilemez; buna karşın bilinç dışı kaş çatma vb. mimik hareketlerini etkilemelidir.
Botoks enjeksyonu poliklinik şartlarında yapılan ve herhangi bir anestezi gerektirmeyen bir işlemdir. İşlem öncesi lokal anestezikli kremler ve buz uygulaması yanma hissini azaltır. Hasta, işlem sonrası günlük hayatına devam edebilir; ancak özellikle bazı hassas ciltlerde daha belirgin olan ancak bir günden fazla sürmeyen küçük çaplı kızarıklıklar görülebilir. Etkisi 24 saat içinde başlar ve birinci haftada maksimuma ulaşır. Etkinliğinin en belirgin olduğu süre 3-4 aydır, 6-7 ay sonra etkinliğini tamamen kaybeder. Bu nedenle 6 ay sonra yeniden uygulanması tavsiye edilir.
Botox’un plastik cerrahide bir diğer kullanım alanı da, koltuk altından aşırı terlemeye yöneliktir. Ter bezlerinin aşırı sempatik aktivite ile uyarılmasının önlenmesi prensibine dayanılarak yapılan bu uygulama 6 ay boyunca etkili bir kuruma sağlar ve ayrıca diğer invazif girişimlere nazaran poliklinik şartlarında uygulanan basit, majör herhangi bir risk teşkil etmeyen ve pahalı olmayan bir yöntem olarak tercih edilebilir.
Op. Dr. U. Sinan Ersoy
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi