Deri Ve Deri Altında İyi Huylu Oluşumlar
İyi Huylu Deri Tümörleri
Nevüsler (Et benleri), seboreik keratoz, epidermoid kist, dermatofibrom, lipom, dermoid kist, lentigo, pyojenik granüloma, verrü, milia, pilar kist, syringoma,…vs. İyi huylu deri tümörlerinin sayısı yüzlerle ifade edilebilir. O yüzden bu tümörlerin neler olduğundan ziyade genel yaklaşımdan bahsetmek istiyorum. Eğer bir lezyon büyüme göstermiyorsa, renk değiştirmiyorsa, kanama-kabuklanma-kaşınma göstermiyorsa, düzenli bir sınırı varsa iyi huylu olma ihtimali yüksektir. Bir tümörün iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu kesin olarak patolojik inceleme sonucuyla söylenebilir, ancak deneyimli bir doktor büyük oranda patolojiye gerek kalmadan bu ayrımı yapabilir. Unutulmamalıdır ki, deride bulunan bir kitleye iyi ya da kötü huylu diyebilecek en etkin branşlar Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi veya Cildiyedir. O yüzden iyi huylu olduğunu düşündüğünüz bir kitleyi işin uzmanına göstermenizi ve tavsiyelerini dikkate almanızı öneririm.
İyi huylu deri tümörlerinde büyüme, kanama, geçmeyen kaşıntı, şekil düzensizliği gibi bir durum olursa cerrahi olarak çıkarılmaları ve incelenmek üzere patolojiye gönderilmeleri mutlak gereklidir. İyi huylu deri tümörlerinin, bu değişikler dışında cerrahi olarak çıkarılması gerekli değildir. Ancak, görsel-estetik açıdan rahatsızlık oluşturuyorsa hastanın isteği doğrultusunda alınabilir. Alınmasının hiçbir zararı yoktur. Halk arasında, alındığında doğurur-artar denilen ifade bilimsellikten tamamen uzak, yanlış bir ifadedir. İyi huylu deri tümorü cerrahi olarak alındığında olan tek şey o tümörden kurtulmuş olmanızdır, başka hiçbir şey değildir.
Bezeler
Cilt altında bulunan ve elle sert veya yumuşak olarak hissedilen şişliklere halk arasında beze denilmektedir. Nispeten daha büyük olanları yumru olarak adlandırılır. Tıbbi olarak cilt altında şişlik ile kendini gösteren birçok farklı lezyon vardır. Bunlar arasında en sık rastlanan şişlikler Lenf bezi şişlikleri, lipom (yağ bezesi) ve kist sebase (yağ kisti) diye bilinen lezyonlardır. Bunların dışında iyi huylu birçok tümörden, daha nadir olarak görülen kanserlere kadar birçok hastalık cilt altı şişlik ile kendini gösterebilir. Cilt altı bezeleri büyük oranda iyi huylu hastalıklara bağlı olmakla birlikte hastada hayati tehlike de dahil olmak üzere ciddi sonuçları olan kanserlerin belirtisi olabilir. Bu nedenle cilt altı şişlikleriyle karşılaştığımızda doktora muayene olmak konusunda tereddüt etmemeliyiz. İhmal edip muayene olmakta gecikmek telafisi mümkün olmayan sonuçlara sebep olabilir. Erken tanı ile kanser gibi bir çok ciddi hastalığın tedavisi mümkün olmaktadır.
Bezeler çok farklı lezyonlar olduklarından, oluş sebepleri de kaynaklandığı dokulara göre birbirinden farklılık gösterirler. Teşhis, takip ve tedavi yaklaşımları da birbirinden farklıdır.
Her ne kadar cilt altı bezeler birbirinden farklı olsa da teşhis ve takipte ortak prensipler uygulanır. Buna göre muayene ile birçok şişlik tecrübeli hekimler tarafından teşhis edilebilir. Gerekirse yüzeyel ultrason çekilir. Nadiren tomografi veya MR gerekebilir. Buna rağmen nadiren de olsa kesin tanı konamayan bezeler olabilir. Bunlar teşhis ve tedavi amaçlı cerrahi olarak tamamen çıkarılır ve patolojik tetkik için gönderilir yada değişik yöntemlerle sadece teşhis amaçlı parça alınıp yine patolojiye gönderilir. Bu durumda çıkacak sonuca göre sonradan gerekli cerrahi müdahaleler uygulanır.
Lipom
Halk arasında yağ bezesi olarak adlandırılır. Adından da anlaşılacağı gibi yağ dokusundan kaynaklanan bir kitledir. Vücudun herhangi bir yerinde cilt altında veya daha derin dokularda bulunabilir. Bir veya çok sayıda olabilir. Düzgün sınırlı ve yumuşaktır, bastırmakla cilt altında yerinden sağa sola oynatılabilir. Büyüklüğü birkaç milimetreden 5-10 santimetreye kadar değişebilir. Nadiren daha büyük olabilir. Büyük olanları liposarkom denen yağ dokusu kanseri ile karışabilir. Lipom teşhisi sıklıkla muayene ile konabilir, şüphe duyulan hastalarda ultrason yada MR gibi görüntüleme tekniklerinden faydalanarak teşhis edilir. Yağ bezelerinde ailevi yatkınlık söz konusudur. Yani bazı ailelerin bireylerinde daha sık görülebilir. Şüpheli olan veya bir şekilde rahatsızlık yaratan lipomlar lokal anestezi altında geleneksel cerrahi müdahale ile çıkarılarak tedavi edilir. Rahatsızlık vermeyen yağ bezeleri takip edilir ve hızlı büyüme olursa liposarkon şüphesi nedeniyle tanı amaçlı cerrahi olarak alınıp patolojik tetkiki yapılır.
Kist Sebase
Yağ kisti olarak adlandırılır. Sıklıkla saçlı deride görülmekle beraber vücudun değişik bölgelerinde bulunabilir. Bir veya daha çok sayıda olabilir. Büyüklüğü birkaç milimetreden 5-6 santimetreye kadar değişen yuvarlak bir şişliktir. İltihaplanırsa ağrı ve apseleşme yapabilir. Bazı ailelerde ailevi yatkınlık nedeniyle daha sık görülür. Çoğunlukla muayene ile teşhis edilebilir. Şüphe varsa yüzeyel ultrason yada MR çekilerek teşhis konur. Lokal anestezi altında geleneksel cerrahi yöntemle alınarak tedavi edilir.
Lenf Bezleri
Boyun yan ve ön tarafları, koltuk altları ve her iki kasık etrafında cilt altı bölgede yerleşmiş birçok lenf bezi bulunmaktadır. Bunlar ancak değişik sebeplerle büyüdüğünde elle hissedilir. Birkaç santimetreye kadar büyüyebilir, kısmen yumuşak yada sert ve yerinde sabit olabilir. Büyüme sebebi sıklıkla bölgeye yakın iltihabi hastalıklardır. İltihap sebebi ile büyüyen lenf bezleri genellikle ağrılıdır. Daha seyrek olarak bir kanserin yayılması veya lenf bezinin kendi kanseri de büyümeye sebep olabilir. Bunlar ağrısızdır. Neredeyse tüm kanser çeşitlerinin ilk yayıldıkları yerler en yakın lenf bezleri olduğundan kanser hastalarının teşhis ve takibinde lenf bezleri büyük önem taşır. Teşhis için muayene, ultrason veya diğer tetkik ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Gerekirse cerrahi olarak alınıp patolojik tetkiki yapılarak kesin tanıya varılır. İltihabi lenf bezi şişlikleri antibiyotiklerle tedavi edilir. Diğerleri için sebebe yönelik tedavi uygulanır.
Bunların dışında cilt altında şişlik ve yumru yapan ve daha nadir görülen birçok iyi ve kötü huylu tümör yada kanserler bulunmaktadır. Hepsi de aynı prensiple önce muayene edilir, gerekirse çeşitli tetkik ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanarak teşhis edilmeye çalışılır. Şüphe varsa teşhis amacıyla kısmen veya tamamen cerrahi olarak çıkarılır ve patolojik tetkik için gönderilir.
Görüldüğü gibi cilt altındaki şişlik ve yumruların çoğu iyi huylu olmakla birlikte bazıları hayatı ciddi olarak tehdit eden kanser veya kanserin yayıldığı bezeler olabilir. Bu durumla karşılaşıldığında erken tanı hayat kurtarıcı olduğundan doktora bir an önce görünmek hayati taşır.
Herkesin cildinde ben bulunur. Bazıları doğuştandır, bazıları ileriki yıllarda ortaya çıkar. Çoğu zaman, onları görmezden geliriz, çünkü sorun çıkarmazlar. Yüz bölgesinde olduğu zaman sıkıntı verirler, özellikle de benlerin büyük veya çıkıntılı olduklarında, çünkü kötü bir görünüme neden olurlar. Sonuçta, insanların ilk baktığı yer yüzümüzdür.
Benler
Bir kişinin sahip olduğu ben sayısını genetik yapısı belirler. 100’den fazla ben içeren ciltlerde “cilt kanseri” gelişme riski artar. Güneş maruziyeti benlerin gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak bu benlerin ileriki dönemlerde görünme eğilimi vardır. Bu nedenle güneşe maruz kalmadan önce güneş koruyucu uygulamak önemlidir.
Yüzünüzde ya da vücudunuzun görünür bir yerinde sizi rahatsız eden bir beniniz varsa, bunu aldırabilirsiniz. Benler, karakteristik özelliğine bağlı olarak radyofrekans ablasyonla ya da cerrahi kesi ile çıkarılabilir. Bazı benler lazerle de çıkarılabilir, ancak genellikle bir seanstan daha fazla işlem yapmak gerekebilir. Ben alma işlemi 5 ila 10 dakika arasında sürer ve tek ziyarette yapılabilir. Doğru teşhis konulması için bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bu kontrolün ardından cerrah benin hangi teknik ile alınması gerektiğine karar verir. Genel olarak, benler şu sebeplerden dolayı alınabilir:
- Kişiyi rahatsız ediyorsa
- Estetik olmayan bir görünüme sahipse
- Cilt kanseri riski varsa
Benler Hangi Durumda Tehlikeli Olabilir?
Cilt kanseri riski taşıyan benler genellikle boyut ve renk açısından değişir. Sahip olduğunuz tüm benleri izlemek için aşağıdaki maddeleri takip etmeniz çok önemlidir.
Asimetri: Simetrik olmayan ben
Sınır: Sınırları tam olarak belirgin olamayan benler
Renk: Kısa süre önce koyulaşan benler
Çap: Çapı 0,5 cm’den büyük veya hızla büyüyen benler
Kabartı: Üst yüzeyi kabararak yükselmiş olan benler
Benlerinizden birinde ya da birkaçında bu tür belirtileri fark ederseniz, derhal bir cilt doktoruna başvurmanız gereklidir.
Ben Aldırma
Operasyondan önce lokal anestezi uygulandığı için herhangi bir şekilde ağrı hissedilmez. Lazer destekli uygulamalar ile benin alınması durumunda ise tedavi öncesi benin bulunduğu bölgeye uyuşturucu bir krem uygulanır.
Ben aldırma estetiğinde, benin derinliğine ve kullanılan tekniğin türüne bağlı olarak, hafif bir yara izi oluşabilir. Benin derinliği çok fazla ise iz bırakmamak izin tedavi 6 ya da 8 hafta aralıklar ile 2 ya da 3 seans şeklinde uygulanabilir. Cerrahi operasyonla ise bir defada alınır. İz kalmaması için estetik dikiş uygulanır.
Benin alındığı alanın üzerinde hafif bir kabuk oluşabilir. Endişelenmenize hiç gerek yok. 1 ya da 2 hafta içinde bu kabuk düşer ve altından yeni cildiniz ortaya çıkar. Kabuğun kendiliğinden düşmesini beklemeniz çok önemlidir. Beniniz çok büyük ve dikiş atılması zorunluysa, 2 hafta içinde dikişlerin çıkartılması için tekrar ziyaret etmeniz istenecektir.
Ben aldırma oldukça güvenli bir işlemdir. Bazen, işlem sırasında hafif kanama olabilir, ancak kolayca durdurulabilir. Benin alındığı bölgede birkaç gün içinde kaybolacak hafif bir kızarıklık ya da kaşıntı hissi yaşayabilirsiniz. Enfeksiyon görünme riski oldukça düşüktür.
Op. Dr. Umut Sinan Ersoy
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi